Haydar Tatlıyay 1890 yılında Serez’de doğdu. Mehmed Efendi ile Ayşe Hanım’ın oğludur. Bestekar ve udi Dramalı Hasan (Güler) ise amcasının torunudur. I.Dünya Savaşı yıllarında annesi ile babası öldü. Bu sıralarda Pire Limanında bulunan Hıdivlerin gemisi ile Türkiye’ye kaçtı. Bir süre Çanakkale’de yaşadı. Babası o yörelerin iyi klarnet çalanlarındandı; annesi de güzel keman çalışı ile çevresinde tanınmıştı. Haydar Tatlıyay
doğumundan, delikanlılık yaşına kadar bu ortamda yetişti ve ilk keman derslerini annesinden aldı. Dramalı Hasan’la birlikte piyasada çalışmaya başladı. Bir ara musikiyi bırakmış, Çanakkale’ye geldikten sonra bir kahvecinin yanına girmiş, duvarda asılı duran bir kemanı görmüş, tekrar keman çalmaya başlamıştır.
İzmir’de bulunduğu yıllarda özellikle Hacı Tetik’ten yararlanarak piyasanın iyi kemanileri arasına girdi. Askerlik hizmetinden sonra Mısır’a gitti. Çok maceralı bir hayat süren Tatlıyay, birçok evlilikten sonra 1948 yılında Makbule Hanım’la evlendi. 1963 yılında İstanbul’da öldü ve Zincirlikuyu Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Eserlerini ve hayat hikayesini bir araya toplayan Makbule Tatlıyay bunları 1965 yılında bastırdı.
Haydar Tatlıyay pratik yoldan yetişeni sazına hakim ve üstün bir müzikalite ile çalan bir sanatkardı. Mesud Cemil, “Bu adam dikkat ediniz! Bu sıradan bir adam değil, bir virtüözdür” derdi. Bestekarlıkla da uğraşmış, ilk olarak “Niçin gördüm seni” sözleriyle başlayan rast makamındaki kantoyu bestelemişti. Pek çok oyun havası, saz eseri ve bazı güzel şarkıları vardır…