(1831 – 28 Haziran 1885)
İstanbul’un Eyüp semtinde doğdu. İlkokuldayken sesinin güzelliği ile dikkatleri çekti ve ilâhicibaşı oldu. İlk musiki derslerini Eyyubî Mehmed Bey’den, hemen ardından da Zekâi Dede’den aldı. Dede Efendi’nin öğrencisi oldu. Osmanlı sarayının müzik merkezi olan Muzıka-yı Hümâyun’a alındı ve Hâşim Bey’in derslerine devam etti. Sarayda uzun yıllar önde gelen bir üstad olarak itibar gördü. Kürdîlihicazkâr makamını ve Müsemmen usûlünü terkip eden Ârif Bey, Türk Musikisi tarihinin en önemli bestekârlarındandı. Türk Müziği’nde “Şarkı Dönemi”ni en kesin hatlarla başlatan bestekâr olarak büyük bir iz bıraktı. Günümüze ulaşan eseleri üç yüz elliye yakındır.