1933'de Burdur'da dünyaya geldi. 1955'de ses sanatçılığı sınavını kazanarak Ankara Radyosu'na kadrolu olarak girdi. A.Ü.Hukuk Fakültesi'nden 1961'de mezun oldu. Askerlik göreviyle avukatlık stajının bitiminden sonra tekrar Ankara Radyosu'na döndü. İmtihanlarını vererek Tanbur sanatçısı, Ses yönetmeni (tonmayster) ve Kudüm sanatçısı oldu. Tâkib eden yıllarda, "Türk Mûsıkîsi Müdürlüğü" yaptı. Hocalık, Denetleme, Araştırma ve İnceleme, Repertuar gibi çeşitli sanat kurulu uzman üyeliklerinde bulundu. S.Ü. Devlet Konservatuarında dört sene kadar hocalık yaptı.
Hatipoğlu, elli yılı aşkın sanat hayatında sayısız dînî ve din dışı Türk Mûsıkîsi eserine icrâ vasfı kazandırarak bu eserleri repertuarımıza katmış ve pek çoğunu bizzat sesi ve sazıyla ya da şefliğini yaptığı Klâsik Koro ve Tasavvuf Mûsikîsi Korusu ile yurt içi ve yurt dışında verdiği konserlerle tanıtmıştır.
Üzerinde uzun uğraşlar verdiği, Kutb-i Nâyi Osman Dede'nin (1652-1730) büyük eseri "MÎRÂCİYE"nin tamamını (2 saate yakın) ilk defa TRT'nin katkısıyla "Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı" adına Ankara Radyosu Tasavvuf Korosuyla birlikte banda okuyarak tanıtılmasını sağlamıştır. TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kurulu" tarafından hazırlanan "Tarih İçerisinde Türk Mûsikîsi" albümünde (1995) yer alan "Klâsik Türk Mûsikîsi" ve "Türk Tasavvuf Mûsikîsi" CD'leri ile Başbakanlık ve TRT işbirliğiyle 2000 yılında çıkartılan "Türk Tasavvuf Mûsikîsinden Seçmeler" CD'sini hazırlayıp şefliğini yapmıştır.
Dînî ve din dışı formlarda pek çok bestesi bulunan Hatipoğlu, geliştirdiği "YENİ FORMLAR"da yazdığı eserlerle, özellikle DÎNÎ MÛSIKÎ'mize nâdîde eserler kazandırmıştır.
Tamâmen yeni bir anlayış mahsulü olan bu eserler 14'ü aşkındır. Bunlardan; Duâ tertibi Hüseyin Fahreddin Dedeye âit ZİRGÜLELİ HİCAZ FORM (Hicaz Duâ-Hicazzikir) adlı eser, değişik korolarla yurt içi ve yurt dışında sayısız kereler icra edilmiş ve edilmektedir. Bunun yanı sıra, güftesi ÂSIM KÖKSAL'a âit "RAST FORM (zikir). Güftesi Osman HULÛSİ ATEŞ'e ait "HİSAR-BÛSELİK FORM. Güftesi Ken'an Rifâî'ye âit "NİHÂVEND NÂT-I NEBEVÎ FORM". Duâ bölümleri, "SEYYÎD AHMED'er RİFAÎ ve "FİHRİST TARÎKAT TERTİBİ". Abdurrahmân Sâmi Ef.ye âit olan "NİHAVEND FORM (Yâ Vedûd). Güftesi Hüsâmeddin UŞŞÂKÎ ve CEMÂLÎ'ye ait "UŞŞÂK Form", Güftesi Ahmet Hatipoğlu ve Mustafa Tahralı'ya ait içerisinde perde-makam değişimli ses-saz icrâları ve irticâli taksimlerin olduğu "Uşşak Form", Güftesi Osman Hulûsi Ateş Efendiye ait "Hüzzam Form", Güftesi Zekâi Mustafa Efendi'ye ve Mustafa Tahralı'ya ait "Uşşak Form (Tevhid)", Güftesi Ahmed Yesevî'ye ait "Mâhur Form (Yeseviyye)", Güftesi Sirâcüddîn El-Mahzûmî'ye ait "Hicazkâr Form" ve güftesi Fuzûlî'ye ait olan "Mâhur Form (Su Kasîdesi)" gösterilebilir.
Hatipoğlu'nun Türk mûsıkîsi eğitimine yönelik yayımlanmış-yayımlanmamış kitapları ve araştırmaları bulunmaktadır. Yayımlanmış kitapları; "Türk Mûsıkîsi Prozodisi" (Ankara, TRT, 1998), "Türk Mûsıkîsi Solfej Metodu ve Nazariyâtı" (Ankara, Dağarcık Yayınları, 1980) "Besteleriyle Yunus Emre İlâhileri" (Ankara, TDVY, 1993)'dir. Yayımlanmamış olanlar; Teksir halindeki ders notları "Türk Mûsıkîsinde Form'a Giriş ve Örnekler", kitap olarak basıma hazır durumda olan kendine ait iki yüzü aşkın Dînî, Lâ Dînî ve Saz Eserleri ve hâlâ yazmakta olduğu "Hatıralar"ıdır.
Çeşitli ödülleri bulunan Ahmet Hatipoğlu, "Türkiye Yazarlar Birliği" tarafından 1987 yılında "Türk Musikisi dalında ve Tasavvuf Musikisi çalışmalarıyla" "Yılın Sanatçısı" seçilmiş, 1993 de "Türkiye İş Bankası Genel Müdürlüğü"nün açtığı "Türk Sanat Müziği Beste Yarışması"nda "Uşşak Kâr-ı Nâtık" adlı yeni form çalışmasıyla "Büyük Ödül"e lâyık görülmüştür. Kültür Bakanlığı ve TRT'nin birlikte düzenledikleri "1996 Dede Efendi Yılı Türk Sanat Müziği Beste Yarışması"nda "Şehnâz Nakış Beste"si ile birinci olmuş ve "Türk Milletine yaptığı hizmetlerden dolayı 2009 yılı TBMM Üstün Hizmet Ödülü"ne lâyık görülmüştür.
29 Kasım 2012'de Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında ödüle layık görüldü ve ödülünü 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün elinden aldı.
Otuz yıllık mücadele sonucu 1960'lı yıllarda şahsen başlattığı tanıtım amaçlı Dînî Mûsıkî yayımları nihayet 1978'de kurmuş olduğu ilk resmi vasıflı koro ile devam ederek ecdâdımızın bıraktığı nâdide eserleri halkımıza ulaştırmıştır.
Sanat hayatının en önemli hadisesi olan bu kuruluş, 1978'den bugüne fasılasız "Ankara Radyosu Türk Tasavvuf Mûsıkîsi Korosu" adıyla varlığını sürdürmekte, dînî mûsıkîmizin en mükemmel en asil örneklerini sunmaya devam etmekte idi.