Türk müziğinde ilk koroK,G kavramı, Cumhuriyetin ilanından önce ortaya çıkmıştır. Koro, tek sesli veya çok sesli müzik yapan topluluktur. (Egüz 1981) Türk müziğinde ilk koro yönetimi, Santuri Miralay Hilmi Bey’in Mızıka-i Hümayun bünyesinde kurulan Fasl-ı Cedid heyetini elinde bagetle yönetmesiyle başlamıştır. 1908 yılında Muallim İsmail Hakkı Bey tarafından kurulan yaklaşık 40 kişilik bir Türk müziği topluluğunu İsmail Hakkı Bey bizzat kendisi yönetmiş ve son derece olumlu tepkilerle karşılanmıştır. Türk müziğinde ilk koral icra, 1920 yılında gerçekleştirilmiştir. Halka açık olarak yapılan ‘Cemil Konseri’nde koronun önünde çıkıp bagetle yöneticilik yapan ilk müzisyen Ali Rıfat Çağatay’dır. Ali Rıfat Çağatay, ayrıca bu koroda Türk müziği sazlarına, batı müziği sazlarını da katarak yeni bir icra tarzı ortaya koymuştur. Darülelhan bünyesindeki bir toplu icrada ise Muallim Ziya Bey Acemaşiran faslı icra edilen bir topluluğu yönetmiştir. Daha sonraları bu koroların sayıları, çeşitli müzik cemiyetlerinin çatısı altında giderek artmıştır. 1926 yılında İstanbul’da, 1927 yılında Ankara’da PTT bünyesinde radyoların kurulmasıyla, Türk müziğinde ilk disiplinli koro faaliyete geçmiştir. (Özer 1995, 43-49). “Türkiye radyolarındaki ilk düzenli koro, 1937 yılında Tanburi Cemil Bey’in oğlu Mesut Cemil tarafından kurulan “Tarihi Türk Musikisi Ünison Erkek Korosu”dur.”(Özer 1988, 15). 1938 yılında Ankara Radyosu’nun yayına başlamasıyla, Mesut Cemil’in yönetimindeki bu koro, “Tarihi Türk Musikisi Erkekler Korosu” ve “Klasik Türk Müziği Korosu” isimleri ile faaliyetlerine devam etmiştir. (Özer 1995, 53)
Klasik Türk müziğinde koroK,G yönetimini profesyonel anlamda ilk uygulayan kişi olan Mesut Cemil Bey, kurduğu "Klasik Koro" ile Klasik Türk müziği icrasına modern, ciddi ve müzikal bir anlayış getirmiştir. 1976 yılında Nevzat Atlığ yönetimindeki ilk Devlet Klasik Türk Müziği Korosu'nun çalışmalarına başlaması, Klasik Türk müziğinin kurumlaşması açısından altın yıllar olmuştur. Klasik Türk Müziği Koroları ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, bugün gerek verdikleri periyodik konserler ve düzenledikleri radyo ve televizyon programları, gerekse yurt içi ve yurt dışı turneleriyle Klasik Türk Müziği'nin geliştirilip yaygınlaştırılmasında önemli rol oynamaktadırlar